15 Kasım 2021 Pazartesi

Ben ben olmasam

Ne acıydı anlattığını en sevdiğinin anlamayacağını bilmek ve yine her seferinde yeniden denemek. Yılmamak elde değildi fakat yılmak da okadar acı veriyordu. Yılamıyordum duramiyordum durduramıyordum dilimi. Dilim durdursa içim içimi yiyordu. Nasıl bir çile yanlış olduğuna kalıbımı basacağım gerçekleri doğruymuş gibi dinlemek hatta ve hatta teyit etmek. Kaç kere parçalanıyordu içim sırf uğruna düşünmeden can verebileceğim bir ağızdan duyduğum şeyleri onun kalbini kırmamak için doğru sayarken. Kaç kere geliyordu içimden durun susun hiç bir şey öyle değil demek. Fakat desem n'olacak kim kime bildiğinin yanlış olduğunu kabul ettirebilmiş. Zaten kabul edecek olsa yanlış bilmez en baştan. Yaşadığını yanlış anlayan duyduğunu nasıl doğru anlayacaktı? Avare olsam keşke iki cümle kurmaktan aciz, veya gamsız olsam gördüğüne göz yumabilen. Sinirli olsam kimse uğraşmak istemese benimle, veya korkak olsam ben uğraşmasam kimseyle. Kısaca siz siz olunda keşke ben ben olmasam.

7 Kasım 2021 Pazar

Kendinden vaz geçenler

Ne kadar aç kabul görülmeye ne kadar istiyor sevilmeyi. Ama olmuyor doymuyor yetmiyor kabul edenler doyurmuyor sevenler. Aç çok aç ilgi istiyor ne pahasına olursa olsun varlığının fark edilmesini istiyor. Taviz veriyor, kendinden taviz veriyor, çoğunluğun ilgi gösterdiği özellikler ekliyor kendine. Yetmedi kimsenin beğenmediği özellikleri atıyor üstünden, kendinden vazgeçme pahasına. Yine yetmiyor olmuyor kimse fark etmiyor bu çırpınışını, kimse hayran hayran bakmıyor ona, Artık her türlü ucuzluğa hazır her birini yapabilir. Söz ettirecektir kendinden iyi veya kötü umurunda değil. Ve başarıyor artık herkesin gözleri üzerinde her isteyenin istediği şekle bürünüyor. Çok mutlu çok. Yani çok mutlu olması gerekiyor fakat olamıyor, anlamıyor. O kadar seviliyor, o kadar arzulanıyor ama neden o kadar mutlu değil? Anlamıyor arıyor, sebebini arıyor. Acı gerçeği çok geçmeden fark ediyor. Sormamıştı kendine hiçbir zaman ne istediğini. Bilmiyordu tanımıyordu kendini artık. Kendisi yoktu artık, bulunduğu ortamda en ilgi çekici şekli alan bir varlıktı artık o. Doyumsuz ve mutsuz fakat sevenleri sonsuz.  Her daim aranan her daim yalnız. Her zaman en değerli fakat bir o kadar içinde kıymetsiz. En çok arzulanan ve en çabuk doyulan. Rengarenk bir ömür ve dibine kadar karanlık bir son. Savaşarak istediği zirvede fakat gözü geri dönemediği yolun başında. Dünyanın en mutsuz gülen yüzü.

Çünkü.

Kendinden vaz geçenler kendini asla affetmez.