Şehrime geri döndüm.
Benim şehrim, heryeri anılarımla dolu.
Ilk dövüştüğüm otobüs durağı mesela halen duruyor. Yada ilk sakız çaldığım dükkan hala batmadı o eksik sakıza ramen. Ilk çarpıpda bisikletten düştüğüm kaldırım taşı, her yanından geçmemde hatırlarım. Ilk okulu asıpda counter oynamak icin gittiğimiz internet cafe, hindistanlı sahibi oğluna devretmiş. Içinde büyüdüğüm mutfağı han kadar kendisi küçücük daire yenilenmiş ve hala duruyor. Orda annemin ilk azarını işitmiş babamın ilk tokadını yemiştim. Ilk ehliyetsiz babamın arabayı gece yarısı kaçırıp sürdüğüm yol dahi aklımda hala. Ilk bir kızı öptüğüm ara sokaktan geçerken halen korkudan yukardaki pencereye bakarım ispiyoncu komşuları camdan bakıyor mu diye. Ilk terk edildiğim havaalanına hala bilet almaktan çekinirim, gözümde canlanır koskoca mazi.
Benim şehrim, heryeri anılarımla dolu.
Ilk dövüştüğüm otobüs durağı mesela halen duruyor. Yada ilk sakız çaldığım dükkan hala batmadı o eksik sakıza ramen. Ilk çarpıpda bisikletten düştüğüm kaldırım taşı, her yanından geçmemde hatırlarım. Ilk okulu asıpda counter oynamak icin gittiğimiz internet cafe, hindistanlı sahibi oğluna devretmiş. Içinde büyüdüğüm mutfağı han kadar kendisi küçücük daire yenilenmiş ve hala duruyor. Orda annemin ilk azarını işitmiş babamın ilk tokadını yemiştim. Ilk ehliyetsiz babamın arabayı gece yarısı kaçırıp sürdüğüm yol dahi aklımda hala. Ilk bir kızı öptüğüm ara sokaktan geçerken halen korkudan yukardaki pencereye bakarım ispiyoncu komşuları camdan bakıyor mu diye. Ilk terk edildiğim havaalanına hala bilet almaktan çekinirim, gözümde canlanır koskoca mazi.
Heryeri ben, benim bütün mazim bu şehir.
Yinede isteksiz döndüm bu şehire.
Şehrin en yalnız adamıdır şehire kendisini bağlayan birşeyi kalmayan ve onca anıya ramen beni buraya bağlayan birşeyim kalmamış gibi.
Beni bir Tren sürükledi buraya.
En acımasız ve en matem dolu ulaşım aracı.
Bazılarında biletin üzerinde ismin bile yazmaz. Önemsemez seni beni umrunda olmaz binen inen.
Saatini dakikasini bilir o sadece ve vakitlidir. Zaman nasil acımasızca akıyorsa oda o denli acımasızca ilerler bir sonraki durağına. Ağır kalkar duraktan ki son bir düşünme payı bırakır sana geride bıraktıkların gözünün önüne gelsin diye. Ağır kalkar ama kimseyi indirmez. Amansız kalkar trenler sessiz sedasiz.
Bazılarında biletin üzerinde ismin bile yazmaz. Önemsemez seni beni umrunda olmaz binen inen.
Saatini dakikasini bilir o sadece ve vakitlidir. Zaman nasil acımasızca akıyorsa oda o denli acımasızca ilerler bir sonraki durağına. Ağır kalkar duraktan ki son bir düşünme payı bırakır sana geride bıraktıkların gözünün önüne gelsin diye. Ağır kalkar ama kimseyi indirmez. Amansız kalkar trenler sessiz sedasiz.
Eski bir hikaye anlatılır. Günün birinde artık zamana yenik düsen kızılderililerin son Kabileşeflerinden birine devrim ve bilimin sonucunu göstermek icin bir trene bindirirler. Ağır ağır kalkar tren ve yavaş yavaş hızlanır. Bir atın iki katı bir hız, o zamanlar insanlar icin cok fazla denilen bir hız. Şeften büyülenip devrimin gücünü kabul etmesi beklenir, o ise ilk durağı bekler. Ilk durakta iner bir kenare gecer, yere oturur ve gözlerini kapar. Ona ne yaptığı sorulduğunda, "Ruhumun bedenimi yakalamasını bekliyorum" der.
Bende bekliyorum ruhumun bedenimi yakalamasını, hala bekliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder