8 Temmuz 2012 Pazar

Aya Bak Aya

Gece saat 2 circirböcekleri bile susdu, rüzgar durdu, balkonumun önündeki zemin katin terasini  kapatmak icin dikilmis olan calilarin yapraklari bile oynamaz haldeler. Zamanin durmadigini isbatliyan tek sey uzaklardan ara sira gecen arabalarin sesleri. Gecen gecenin yorgunluguna ragmen yatasim yok. Ayni hevesle bekledigim kitabimi okuyasim olmadigi gibi. Bos bos aya bakiyorum. Ama bakilmiyacak gibide degil bütün bulutlardan kurtulmus paril paril parliyo. Neden aya karsi icildigini anladim sanirim, cünkü ay herkesin, seninle o an kim bilir kac kisi izliyo ayi, hepsiyle o an ayi paylasiyorsun. Belkide suan oda izliyor ayi, hayir hayir kesin oda izliyo suanda ayi. Elini tutamiyorum, yanina oturup sarilamiyorum ama suanda onunla ayni aya bakiyoruz bu ani paylasiyoruz. Birdaha asla yüzünü göremiyecem ama dahima onunla ayni aya bakacaz o ani uzakdada olsak birbirimizle paylascaz. Buda bir teselli beh, hic yokdan iyidir degilmi. Ama neyazikki cabuk geciyo bu adina siirler yazilasi an. Simsiyah bulutlar kapliyo gökyüzünü. Gün boyu kasip kavuran sicak hava buza döndü, uzaklardan gökgürültüsü sesleri gelmeye basladi, firtinami geliyo acaba demeye kalmadi yagmur basdirdi ve herseyi sildi süpürdü gitti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder