29 Aralık 2014 Pazartesi

Bir Fotoğraf Çekinebilir miyiz

Yıllar önce bizim bir fotoğraf makinamız vardı, her aile seyahatimizin vaz geçilmesi idi o bizim. Tabi o zamanlar akıllı telefon yok, zamanının telefonları daha yeni yeni resim çekmeyi öğrenmişler ama iğrenç bir kalitede. Her ailede vardı bir tane hatta millet birbirine fotoğraf makinasını anlatırdı, vay efendim kameramızın şu özelliği var bu özelliği var. Fotoğraf makinasına poz almak vardı her izine gidecek olan ailenin izin hazırlıklarının arasında, arabanın eksiklerini gidermekten hemen sonra gelirdi fotoğraf makinasının giderleri. Hele birde o sene izinde akrabalarının düğünü varsa herşeyin önüne geçerdi bu anları ölümsüzleştiren alet. Manevi bir bağ vardı insanların ve fotoğraf makinalarının arasında. 

Tam da bu tarif ettiğim yıllarda ben çocuktum ve izine gitmiştik. Nasıl oldu ise tatil sırasında Kapadokyaya yaptığımız bir gezintide fotoğraf makinamızı Nevşehir de kaldığımız evde unutmuştuk. Hernekadarda yakın olsada sadece o makina için git gel yapmayı hiçte canımız istemiyordu, ama onsuzda olmuyordu mecbur dönecektik. Tam da biz buna karar vermişken dayım benim daha hiç duymadığım birşey almıştı en yakın turistik malzemeler satan bir esnaftan. Aldığı bir çek at fotoğraf makinasıydı. Ucuz plastikten yapılmış içinde pozuda hazır bir makina, herşeyi hazır satın alıyorsun resimlerini çekiniyorsun ve işin bitince resimleri çıkarttırmak için aleti tamamı ile veriyorsun. Bu kadar basit hiçbir bağın yok sadece mutlu anlarını çekmek için kullanıyorsun işin bitince atıyorsun. Nekadarda pratik dimi?

Aynı düşünce ile insanlara yaklaşan insanlar var artık. "Çek at Arkadaşlık ları" çıktı. Sanki gerçek bir arkadaş gibi davranıyorlar insana, sanki sadece bir poz bitene kadar değilde her poz bitişinde yeni bir poz alıp koyacakmış gibi umutlandırıyorlar insanı. Yalnız gerçek öyle değil size birgün bitecek bir makina gibi bakıyorlar, adeta bir çek at fotoğraf makinası gibi kullanıyorlar sizi. Gittiği yere kadar resimler çekiyorlar sizinle, işleri bitince de atıyorlar yenisini alıyorlar. Nekadar pratik dimi?



Gülümse cekiyorum...











 

25 Ekim 2014 Cumartesi

Varmi Anlami? Söyle..


Okuyan yoksa yazmanin bir anlami varmidir?
Peki ya konusmanin dinleyen yoksa?
Sevmenin anlami varmi karsilik yoksa?
Heleki yasamanin varmi anlami sen yoksan?
Sürdürmelimi insan nankör yasami karsilik yoksa, kosup kosup tek adim ilerliyemezken kosmaya devam etmelimi? Her ayaga kalktiginda tekrardan yiyeceksen hayatin kalles sillesini düseceksen yine yere ozaman halen varmi ayaga kalkmanin bir anlami? Bataklikta cirpinmanin bir anlami varmi fayda edermi hayata sarilmak, inat etmek, direnmek? Okumanin, calismanin, basariya ulasmanin bir anlami varmi herseyi basardiginda kendini yalniz hissediyorsan?  Resmine bakmanin bir anlami varmi sesini duyamadan, kokunu alamadan, tenini hissedemeden, dudaklarinin tadini alamadan yetermi öylesine severken sadece bir duyunu tatmin etmek?

Herseyi sorgular oldum dünyayi yeni yeni tanimaya baslayan kücük bir cocuk gibi, yalniz tek farkla, o kücük cocuk meraktan soruyor ben ise umutsuzluktan. Ahh okadar basit aslinda kabullenmek lazim. Kabulleneceksin dönmeyecek giden sevdiklerin, gelmiyecek asla o mesaj en sevgi aradigin anda. Yazdiklarini asla istediklerin okumayacak, söylediklerini duymasini istediklerin duymayacak. Birdaha asla beraber üsümeyeceksin. Muhabbetlerinde o istedigin ses olmayacak hepsi ayni gelcek kulagina. Hayatini bir renk ile tarif et deseler aklina sadece gri gelecek, soguk, ruhsuz, ölü, gri iste. Ne siyahin tepeden tirnaga yokluga batmisligi var nede beyazin umut sacan temizligi. Her ikiside var ama ikiside yok iste. Ve gün gelecek köpekler gibi yalniz öleceksin.






20 Eylül 2014 Cumartesi

Iyi Geceler

Gece 2 bütün bir günün en nezih saati cünkü geceyi uykusuyla aldatanlar coktan uyudular, utanmazlar! Gece uyulurmu hic bu sessizlik, bu serinlik, bu samimiyet uyuyarak gecirilirmi. Hazir bütün sorumluluklardan kurtulmusken kendi istegi ile yarim komaya girmenin mantigi nerde. Ama sabah erkenden kalkar bunlar bilincli insanlar sonucta gün boyu yapacaklari var. Mecburlar yapmaya belirli saatde okula git ise git onu yap bunu yetistir aksamda hepsini basardigin icin kendin ile gurur duy. Halbiki gece öylemi senden hicbirsey beklemiyor, istersen don paca otur film izle, canin cekerse varsa imkan bin arabana sehiri gez en bos en ferah en trafiksiz hali ile. Varsa sevgilini ara telefon basinda bayilana kadar konus, elinden geliyorsa kalk yanina git. Efkarinmi var al icecekleri kap nevaleyi bul kendine bir köse karanliga haykir derdini. Gece duygularin insani ele aldigi vakittir, gece gercek seni cikarir ortaya. Gün icinde mutlu olabilir gezip gülüp eglenebilirsin, eger gece mutsuzsan sen mutsuzsun ozaman arkadas. Gecenin yalani olmaz yalan kaldirmaz. Gün boyu insanlar riyakardir yalan söylerler kendilerine, mantik yürütürler, söyleyeceklerini hesab ederek konusurlar. Gece icmeden sarhos olursun dökersin icini. Gündüz gezdigin kiz "siradan" bir kizdir. Gecenin sessizliginde aklina gelen kiz "o" kizdir. Gece yasamali, 3-4 saat uyku yeterli fazlasi bagimliliga girer. Bana kalsa o bile fazla mutlu uyanmicaksan uyumaya ne gerek. Günle bir derdim yok aslinda, geceyide yalniz geciririm alistim nasil olsa, lakin sabah uyandigimda sen yanimda olmadikca... bosver sana iyi geceler.

"sen gelsen yatagimin kenarina otursan ellerin üsümüs olsa...."

28 Mayıs 2014 Çarşamba

Alıcısı Meçhul


Cok degistim bir bilsen.
Gece kacta yattigimi bilmem.
Sabaha saati kurarim, o calmadan kalkar calmasini beklerim.
Hicbir ise kalkisamaz oldum hedefimi sasirdim, sürekli agizimda bir tatsizlik.
Tam dolmadan aküden cekilmis telefon misali, yüzde yüzü göremiyorum her seferinde dahada cabuk tükeniyorum. Buraya bile yazmiyorum artik. Bakma bugün yazdigima, yine yazmazdim bukadar güzel Yagmur yagmasaydi.

Bazen umudun olmadigi yerde umutlaniyor insan. Karsiligini göremiyecegi insalara deger veriyor, sonu belli olan iliskilerden fazlasini bekliyor. Sonuc olarak sadece kendini hayal kirikligina ugratiyor.
Halbiki unutmamak gerekir her sey gelip gecicidir sadece yalnizlik ise kalici. Kimseye diyemedigin derdini yalnizligina haykirirsin. Sana senden daha yakindir yalnizlik. Korkularini, dualarini, sevgini, nefretini, öfkeni ve askini saklamadigin tek an dir yalniz kaldigin an. Seni seven senin iyiligini düsünen insanlar seni yalnizligindan cekip cikarmak isterler ama sana asik olan insan senin yalnizligini senle yasar. Asla yalnizligini bir baskasi icin terk etme, sonucta yalnizlik kimsesizlik demek degildir. Mesele yalnizligini senin ile paylasacak insani bulmakta.

Bulursan kaybetme o insani yoksa basi sonu belirsiz gecelere dalarsin ve ararsin günes isigi ile bezenmis sabahlarin yolunu. Ve yazarsin kime ithaf ettigini bile bilemedigin bu yaziyi.